Bir gün istanbulda da bir parkta biraz dinlenmek için oturuyordum. Hem de belki güzel ayaklı bir bayan görürüm diye. Yaz mevsimi olduğu için dekolte ayakkabılı bir hayli bayan vardı.Ama hepside yanlarında erkek arkadaşlarıyla kırıştırıyorlardı. Dolayısıyla benim isteklerimi yerine getirecek gibi görünmüyorlardı. Artık ümidimi kesmiştim zaten havada kararmak üzereydi. Gitmek için kalktım yürümeye başladım. Birden kaldırımın kenarında bir araba durdu. İçinde iki gençle bir afet vardı. Ama birbirlerine bağırıyorlardı. Anladığım kadarıyla bir para meselesiydi. Kadın en sonunda gençlere okkalı bir küfür ettikten sonra arabadan inip kapıyı hızlı bir şekilde çarptı yürümeye başladı. Bunun üzerine gençlerden birisi arabadan inip kadına sert bir tokat attı. Tekrar arabaya bindi ve uzaklaştılar. Ben kadının yanına yaklaşıp bir şeyinin olup olmadığını sordum. O da o sinirle sana ne lan siktirtme şimdi bir şeyini diye küfür etti. İçimden keşke dedim ama kadının nasıl tepki vereceğini bilmediğimden yüksek sesle söylemedim.Bu arada dudağından da hafiften kan sızıyordu. Bende alttan alıp tamam kızmayın size yardım edeyim dudağınız kanıyor dedim. Bir bayana böyle davranılmasının iğrenç bir şey olduğunu söyledim. Parktaki çeşmede yüzünü yıkamayı teklif ettim. O da kabul etti. Tamam şansım dönüyordu. Kadından çok hoşlanmıştım. Adeta bayılmıştım. Hele o dar mini eteği ve açık topuklu ayaklarının içindeki ojeli parmakları başımı döndürdü.Yüzünü yıkadıktan sonra sizin için başka yapabileceğim bir şey var mı bir şeye ihtiyacınız var mı dedim? Teşekkür etti küfür ettiği için özür diledi. Evet siniri geçmişti. Onu eve davet etmenin bahanesini düşünürken bir şeye ihtiyacım yok sadece geceden biraz yorgunum dinlenirsem bir şeyim kalmaz dedi. Ne demek istedi anlayamadım (geceden dedi) Ben de evim yakın sizi davet etmek isterim lütfen kırmayın dedim. Keşke bütün erkekler sizin gibi kibar olsa dedi. Bana hep hanzolar denk gelir dedi.Galiba ondan hoşlandığımı anladı ve daha sonra öğreneceğim işinin gereği kabul etti. Kadın fahişeymiş. Merdivenleri çıkarken mahsustan arkadan gelip ayaklarını iyice inceledim. Topukları nefret ettiğim gibi ne kırmızımsı ne de sarımsıydı. Beyazımsı çok hoş bir renge sahipti. İçeriye girince onu odaya aldım ve hemen geleceğimi söyleyip doğruca ayakkabılığa koştum. Ayaklarının ayakkabılarına değen kısımlarını bir güzel yaladım ve kahve suyu koyup yanına gittim. Arkası bana doğru dönük bir şeyler yapıyordu. Bana kiminle yaşadığımı sordu. Ben de yalnız yaşadığımı söyledim. Demek bu kendin için diyerek bana doğru döndü. Baktım elinde benim belden bağlamalım. Dün gece orada unutmuşum.Ne diyeceğimi bilemedim ve biraz utandım. Ama o fahişeliğin verdiği tecrübeden midir bilmem bunun da normal olduğunu günümüzde benim gibi düşünen erkeklerin çokluğundan falan bahsetti. Artık ben de rahatlamıştım ve işin zor kısmının kendiliğinden hallolmasına sevinmeye başlamıştım. Bana nelerden hoşlandığımı ve fantezilerimi sordu. Ben de kadın ayaklarına olan düşkünlüğümden, ve en büyük fantezim olan bir kadının bana sahip olmasından bahsettim. Yanıma yaklaşıp kalçalarımı sıkmaya başlayınca kalbim gümbür gümbür atıyordu. Beni kollarımdan çekip koltuğun yanına getirdi. Koltuğa oturup beni de önüne halının üzerine oturttu. Marifetlerini göster bana bende sana göstereyim deyip ayağını ağzıma yaklaştırdı. Hemen koklamaya başladım. Güzel kokuyorlardı. Ayağının tüm kıvrımlarını ilk önce öpmeye sonra da yalamaya başladım. On beş dakika kadar iki ayağını da bana yalattı. O da zevk alıyordu.gözlerini kapatmasından belliydi. Sonunda yeterli olduğuna karar verip bana gidip masaya yatmamı ve bacaklarımı havada açabildiğim kadar açıp beklememi söyledi. Kayganlaştırıcı bir şeyler olup olmadığını sorunca favorim olan sıvı yağın mutfakta olduğunu söyledim. Bacaklarımı pencereye doğru açtığımdan ne yaptığını göremiyordum. Zeytin yağını getirirken ayakkabılarını giydiğini ayakkabısının sesinden anlamıştım. Perdeleri iyice kapatıp dümene geçti. İnanmayacaksınız ama sikimi ve kıçımın deliğini öyle bir yaladı ki bayılmak üzereydim. Parmaklarını ve beline bağladığı straponumu zeytin yağına batırdı. Zaten yalamanın etkisiyle deliğim gevşemişti. Beni parmaklarıyla sikişe hazırlamak için değil kendi zevki için parmaklamaya başladı. Birkaç dakika sonra yağdan pırıl pırıl parlayan yarağı deliğimde hissettim. Deliğim bir an önce içine istiyordu. Ama o acele etmeden yavaş yavaş kafasını gömdü. O anda ben kendimi bir fahişe gibi onun karısı gibi hissettim. Biraz çıkardı ve tamamını içime itip gidip gelmeye başladı. Beni tempolu bir şekilde sikmeye başladı. Bazen ayağının birisini masaya basıp öyle pompalıyordu.Yüz ifadesi değişmiş adeta azgın bir erkek gibi yarağı götüme gömmeye başlamış hızlanmıştı. Çok hızlı pompalandığı için deliğim onu dışarıya atmak istermiş gibi yarağı itiyordu bunun üzerine biraz yavaşladı ve içinden çıkarmadan ters dönüp domalmamı söyledi. Ben çıkarmamaya çalıştım ama çıktı. Çıktığında götümün bayağı genişlemiş olduğunu hissettim. Çıktığı için bana kızdı kendi elleriyle beni domalttı ayaklarım yerde masanın üzerine yatırdı. Hemen yine içime girdi. Pompalarken artık saçımı da çekiyordu. İnanılmaz bir zevk veriyordu. Zaten bir müddet sonra kalkık sikimde o bana pompalarken boşalmaya başlamıştı bile…….Beni bir güzel siktikten sonra gitmesi gerektiğini söyledi.”
Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 003 185 800 225