Selam gay sex hikaye okurları. Hayatım hiç te iyi gitmiyor ama bazen aklıma gelen askerdeki hikayemi anlatmak istiyorum. Her askerin düşebileceği bir durumda kaldım ve bunu sizle paylaşacağım.
Tabii ben o zaman da askerlik maskerlik falan gibi şeyleri sikime takmadığım için, askere gittiğimde de, daha usta birliğine gidişimin ilk aylarında falan adım yumoşa çıkmıştı bile. Hani çıkmaması için hiç bi bok yapmadığım gibi, çıkması içinde bi bok yapmıyordum. Ama işte insanın içinde azcık ipnelik olunca, bu durum diğer ipneler tarafından hemence anlaşılıyordu. Gerçi bende bu durumumu çok ciddiye almıyordum. Çünkü “en fazla pembe teskeremi alır Taksim sokaklarına geri dönerim” diye düşünüyordum. Böyle düşündüğüm içinde pek öyle “aman aman kendimi saklıyım ipne olduğum anlaşılmasın, aman beğendiğim askere uzun uzun bakmıyım ipne olduğumu bilmesin” gibi ezik durumlar içine girmiyordum. Neyse işte, askerdeki durumum böyleyken böyleydi ve bu yüzden de homofobik söylemlerle bana laf atıp, o küçük dünyalarında kendince eğlenmeye çalışanların ağzına anında sıçmaktan geri kalamıyordum…
İşte böyle böyle derken, bi gece koğuşta ışıkları söndürmüş, uykuya dalma öncesinde her gece olduğu gibi o gece de üst devrelerimle birbirimize laf sokup duruyorduk. Sonra bu piçler baktılar bana laf sokamıyorlar, işi ipneliğime getirdiler. “olm sen ipnenin tekisin” demeye başladılar, bende hemen karşı taarruza geçip “evet ipneyim sizene” dedim ve onlar “olm götünü siktirmeye utanmıyo musun?” diye karşılık verincede, ben “yok utanmıyorum” diye karşılık verdim ve bu sefer onlar “nasıl utanmazsın lan, insan götünü siktirmeye utanmaz mı?” diye cevap veriyorlar, bense “valla utanmıyorum. isterseniz gelin götünüzü sikiyim, garanti veriyorum sizde utanmıycaksınız” falan diyorum. Tabii ben böyle anlatıyorum ama bunlar sadece o andan aklımda kalan sikindirik muhabbetler ve o anda her kafadan bi başka ses çıkıyor, bense kalaşnikof gibi ha bire car car car cevap veriyorum.
Sonra hepsi tek tek böyle buna benzer üstüme gelme cümleleri sarfedip, ben rezilliğimi takmadan hepsinin ağzına sıçınca sustular. Ama altlı üstlü ranzada yattığımız üst devrelerimden bi tanesi susmadı. Ha bire vır vır vır kafamı şişiriyordu. “olm senin götünü sikerim lan, ammına koduğum ipnesi” dedi. Ben alt ranzadaydım, o da üst. O böyle koğuşun içinde dayılanarak “seni sikerim” deyince, bende “gel sik lan” dedim. Ama bu tabii böyle bi cevap beklemiyordu. Hatta bu yalnız değil tüm koğuş böyle bi cevap beklemiyordu. Ben öyle diyince hepsi göt olmuş gibi sustular, ama bu ha bire vır vır vır konuşup duruyor.
Ben “gel sik lan” deyince, o “bak harbi sikerim lan seni” dedi. Bende “öfff uzatma lan, işte burdayım sikeceksen gel sik” dedim. Sonra koğuşta bi sessizlik oluştu ve ardından herkes ona gülmeye başladı. Bu mankafa da tabii kendine yediremedi ve “ahahahaha allahın ipnesine bak, gel sik diyor” diye kendi kendine kahkaha atıp gülmeye başladı. Bu çocuk sanırım nevşehir’limiydi neydi. Böyle kafası yarım ay kadar büyük, kulakları küçücük, kumral, balık etli hafif dombiş, böyle siyaha çalan koyu kahverengi tadında bi göz rengi vardı. Birliğin araç tamirhanesinde çalışırdı. Arabada ufak bi sorun çıktımı yanına koşardım. Sağolsun her işimi de yapardı. Ama böyle kendi devreleriyle bi araya geldimi buna bi haller olur, adeta kudururdu.
Neyse işte, o “ahahahaha allahın ipnesine bak, gel sik diyor” deyince, ben “gel lan ne uzatıyosun amcık” dedim ve bu mankafa koğuştakilerin kahkahaları eşliğinde, bana zarar vermek için karanlıkta ranzadan indiği gibi üstüme atladı. Piç benden hafif kilolu olduğu için bi an ezilir gibi oldum ama kendimi toparlayıp hemen ona sarılıp boynunu öpüp “olum sakin ol” dedim ve sımsıkı sarılıp bi daha boynunu öptüm. Bu benden böyle bi tepki beklemeyince ne yapacağını şaşırdı. İlk önce kalkar gibi oldu ama koğuştakilerin kahkahaları dinmiyordu. Ben sımsıkı sarılıp “dur lan bişiy olmaz, nefes al” dedim ve o durup bi anda bana sarıldı. Tabii sarıldığı gibi de dudaklarımız birleşti ve koğuştakilerin karanlıkta götlerinden osura osura attıkları kahkahalar eşliğinde biz bir kaç saniye öpüştük. Ama nasıl öpüşüyoruz varya. Böyle dudaklarımız kanayacak derecede sertiz. Hele ellerimiz birbirimizi bir çimdikliyorki anlatamam. Hatta ertesi gün bi yerimde eziklik var mı diye aynada, orama burama bakınıp durmuştum.
Neyse işte biz böyle karanlıktaki kahkahalar eşliğinde sevişirken, aradan 1 dakika falan anca geçmiştiki “hadi artık kalk, yoksa cidden anlayacaklar, o zamanda senin için kötü olur” dedim ve bu kalkıp üst ranzaya çıktı. Sonra tabii kahkahalar da sustu, millet yavaş yavaş uykunun kollarına kendini bıraktı ve bende o arada bilmem hangi rüyayı görmek için kendimden geçip gittim.
Ama gecenin yarısında, sexi bi rüyanın tam ortasında bi ara dürtüldüğümü hissederek uyandım ve bi baktımki bu mankafa benim ranzaya oturmuş bana bakıyor. Battaniyeyi kaldırıp “gel” dedim ve o da hiç ikiletmeden uzanıp sarıldı bana. Koğuş o kadar sessizdiki açık olan pencerelerden sadece börtü böcek sesleri geliyordu. Böyle üzerimizde mavi askeri pijamalar eşliğinde, sessizce tek beden olmaya çalışırken aradan geçen bir kaç ateşli dakika sonrasında öpüşe koklaşa boşaldık ve o kalkıp ranzasına gitti.
Olay sadece o anda bitmedi. Sonraki günlerde de birbirimize, her müsait olduğumuz anda parmak atıp durduk. Bide işte bazen o mesai sonrası tamirhanenin kapılarını kapayıp beni çağırırdı. Sonra biz içeri kapanıp ver allah ver, ver allah ver yapardık.
Bide bizim bazen gece koğuş nöbetlerimiz olurdu. Benim nöbetlerimde ben onu kaldırırdım, onun nöbetlerinde ise o beni kaldırırdı ve uyku sersemi olmamıza rağmen banyoya kapanıp nöbetimizin bitmesine 5-10 dakika kalıncaya kadar sevişip dururduk. Hey gidi mankafa heyy. Bana “amına koduğumun ipnesi” dediği anki o “bende ipneyim lan” adlı ses tonu hala kulaklarımdadır…
Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 003 185 800 225